Atilla Yeşilada Net Tarih Verdi: “Borsa İstanbul O Tarihte Uçuşa Geçecek”

Borsa İstanbul, 9 milyona yaklaşan yatırımcı sayısı ile Türkiye’nin en popüler yatırım araçlarından biri haline dönmüş durumda.

Meslek ve ekonomik sınıfı fark etmeksizin herkesin ilgi alanı olan Borsa İstanbul’da son haftalarda yaşanan gelişmelerin, birçok yatırımcı için büyük soru işaretlerine neden oluyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) parasal sıkılaşma adımlarının sürdürüleceği ve enflasyonla mücadeleden taviz verilmeyeceğini belirtmesinin ardından yüzde 50 seviyelerinde seyretmeye devam eden politika faizi, yabancı yatırımcının borsaya olan ilgisini de son yılların zirvesine çıkarmış durumda.

Dün sabah Reuters tarafından paylaşılan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli First Abu Dhabi Bank tarafından Yapı Kredi’nin çoğunluk hisselerinin Koç Holding’den satın alacağına yönelik haber, Borsa İstanbul’da da büyük sükse yarattı.

“NE ALTIN NE DOLAR! EN BÜYÜK GETİRİ ORADA YAŞANACAK”

Haberin ardından likidite fazlası yaratacağı düşünülerek Koç Holding hisseleri tavan yaparken, bankacılık sektörüne olan yabancı yatırımcının ilgisi bankacılık endeksini gün boyu yeşile boyadı.

Ekonomist Atilla Yeşilada, geçtiğimiz günlerde atılan ekonomik adımların artından önemli bir fikir değişikliği yaşadığını belirterek, Türkiye’de kısa vadeli en büyük getirinin borsada olacağını belirterek şu uyarılarda bulundu:

“Artık bu ekonomik adımlardan sonra dövizin yükselişini beklemek akılsızlık olur. Mesele şu, Türk lirası değer kaybederken bu durum kontrollü mü yaşanacak, kontrolden mi çıkacak? Bu durum TCMB’nin açıkladığı gibi enflasyonun altında bir değer kaybı olursa, Türk lirası reel olarak değer kazanmış olacak. Ben döviz tarafında ciddi bir prim elde edilebileceğini düşünmüyorum.

“BORSA İSTANBUL DOLAR BAZLI UÇUŞA GEÇECEK”

Tabii ki çok güçlü bir döviz krizi hafızası var bu ülkenin. Merkez Bankası’da açık söylemek gerekirse, yılbaşından bu yana yükselen döviz talebini doğru yönetemedi ama yavaş yavaş artık insanların önce KKM’den çıkarken döviz yerine TL’ye geçtiğini, arkasından da döviz varlıklarını tasfiye ettiğini göreceğiz. Ben her zaman Türkiye’nin eurobondlarının uzun vadeli ve muhafazakar düşünen yatırımcılar için çok cazip bir alternatif olduğunu söylemiştim. Dün TCMB’nin faiz kararından sonra eurobond tarafında da çok büyük bir ralli yaşandı. Artık eskisi kadar cazip değil bunlar. Bu yüzden artık TL varlıkları ve Türk lirası finansal varlıkları konuşacağız.

Konut satışında yıllık bazda yavaşlama gördük, konut fiyat artışlarının da enflasyonun iyice gerisine düştüğünü göreceğiz. Konut ya da arsanın bir yatırım seçeneği olarak bireylerin portföyünden çıkacağını düşünüyorum. 2. el otomobil tarafında da büyük bir ucuzlama bekliyorum. Kısaca, faize ve krediye dayalı herhangi bir mal birikiminin şu anda kıymetli olmadığını düşünüyorum. Hisse senetleri konusunda ise daha da kesin ve iyimser konuşacağım. Bence artık borsa tarafında altın dönem başladı.

“BORSA BİR YIL İÇERİSİNDE DOLAR BAZLI YARIYA KATLANACAK”

BIST100’ün bir sene içerisinde dolar bazında yüzde 50 civarında prim yapmasını akla yakın buluyorum. Daha önceki yayınlarda bunun tam tersini iddia etmiştim, neden fikir değiştiğimi açıklamakta fayda var. Birincisi, mevduat faizleri artıyorsa yine geçici olarak borsaya taşınana ama esasen TL mevduatla birikim yapan yatırımcıların satıp çıktığını göreceğiz. Son 1-2 ay içerisinde bu çıkış yaşandı ve Borsa İstanbul, 1 milyon yatırımcı kaybetti. Bu sefer çıkış sayısı daha da artabilir.

İkincisi, Türkiye istikrara kavuşacak derken bunun sonucunun resesyon ya da ekonomik büyümenin yavaşlaması olacağını söylemiştik. Bu şartlar altında şirketlerin kar üretimi de yavaşlayacak. O halde neden ben borsanın yükseleceğini söylüyorum. Çünkü artık sıcak paranın girişinin önünde bir engel kalmadı. Dün Merkez Bankası’nın faiz artışı sonrasında uluslararası basın kuruluşlarının açıklamalarını takip ettim. Daha öncesinde Türkiye’ye çok mesafeli yaklaşan, gelişmeleri görmeden pozisyon almak istemeyen birçok fon yöneticisinin ikna olduğunu gördüm.

“GAYRİMENKUL HİSSEYİ ALANLAR KAYBEDECEK”

Borsa hala ucuz değil ama şöyle bir şey var, Türkiye ekonomik istikrara kavuşacak olursa ve bu yolda adımlar atarsa, Türkiye’nin kredi notu yükselecek. Bunun hisse senetleriyle ne alakası var? diye sorabilirsiniz. Türkiye, düşük kredi notu nedeniyle gelişmekte olan piyasalar hisse senedi ortalamasında ıskontoyla işlem görüyor. Bunun değişmesi, istikrara kavuşması halinde Türkiye’nin en azından gelişen piyasalar hisse endeksi civarında bir işlem görmesine ve dolayısıyla senetlerin prim yapacağını düşünüyorum.